top of page

Evlilik Yıldönümü

  • sesinakmaz
  • 30 Oca 2024
  • 4 dakikada okunur

29 Ocak 2024




Bu sabah neşeyle uyandık. Ben yüzümü yıkayıp kahve yaparken Derin Merin’e bakıyor, O’na kitap okuyordu. Serin ise bebek oyun eviyle oynuyordu.


Merin 4 ay 10 günlük oldu. 4 ay aşıları için Yeşim hemşire sağlık ocağından çağırdı. İki gün önce yürüyüşe başladım. Aşı yüzünden başladığım rutinim bozulsun istemesem de mecburen gittim. Serin ve Derin evde kaldı. Ali de evde uyuyordu.


Aşı karşıtı değiliz. Çocuklarıma tüm aşılar uygulandı. Hatta rota virüs, meningokok gibi özel aşıları da aldık. Yeşim’le aşı karşıtlığı ve artan kızamık vakaları hakkında konuştuk. Aşılar bence hayat kurtarmış ve bazı hastalıkların sonunu getirmiş. Covit aşısı ise benim için farklı. Biz bu aşıyı olmadık, güvenli de bulmuyoruz.


Merin’in gelişimi gayet iyi. Bu ay 600 gr almış. Aşılar yapıldıktan sonra Merin’i sakinleştirmek için giydirmeden arabaya doğru yürüdüm. Yeşim Merin’in üşüyeceğini söyleyince gülümsedim. Ocak aynın 29’undayız ama bence hava hala yeterince soğuk değil. Evden çıkarken Derin’in üzerinde askılı yazlık tişörtlerinden biri vardı. Bazen kışın ortasında yazlık kıyafetlerle dolaşan çocuklarıma “Bu kadarı da fazla.” diyorum içimden ama iklimimizin farkına varınca biz diğerlerinin bu ılık havada bu kadar üşümemizi tuhaf buluyorum.


Eve dönerken 10.30 gibi Merin uyudu. Bingo! Bu hala yürüyüşe gidebileceğim anlamına geliyor. Yürüyüş için üstümde ne olduğuna aldırmıyorum. Zaten sürekli aynı şeyler giyiyorum. Siyah tayt, siyah emzirme atleti, siyah ve emzirme tişörtü… Eve vardığımda Serin ve Derin oyun oynuyorlardı. Merin kucağımda uyurken kanguruyu takmama, ayakkabılarımı giymeme yardım ettiler. Spor yapmamı destekliyor, beni gülücüklerle uğurlayıp karşılıyorlar.



Bir saat tempolu yürüdüm. Merin kucağımda uyurken yapabileceğim tek spor yürümek ve yapabilmek harika. Fakat her gün yanımda bir çok insan durup “Gideceğiniz yere bırakalım mı? Hava soğuk, bebeğiniz var.” diyorlar. Yürüyüş yaptığımı duyunca oldukça şaşırıp devam ediyorlar. İnsanların duyarlılığına çok memnun oluyorum. Günüm aydınlanıyor.


Eve döndüğümde Ali uyanmıştı ve mutfağı topluyordu. Serin’e yumurta yapmıştı. Derin’le beraber onlar da kahvaltılarını yapmışlar. Serin bugünlerde yine sık sık ve ısrarla “Okumayı öğrenmeyi çok istiyorum.” diyor. Ali’yle bir okuma yazma kitabını bile çalışmışlar. Ali’yi çocuklarla kitaplar üzerinden çalışırken, mutfağı toplarken görmek hala beni oldukça şaşırtıyor. Diğer yandan çok da mutlu ediyor. Bugünlere gelmiş olmamıza minnet doluyum.


Bu arada bugün evlilik yıldönümümüz. Çocuklar duyunca “Kutlamalıyız!” dediler. 12 yıl olmuş ama bugünü ancak bir kaç kez kutlamışızdır. Sanırım evlendiğimiz gün bizim için çok şey ifade etmiyor, aksine yapmak istemediklerimizi yapmaya zorlandığımız, hatırlamak istemediğimiz günler gibi. Tanıştığımız günü kutlamak bizim için çok daha anlamlı olabilir. Çocuklar heveslenince kutlayalım dedik. Dışarı çıkmak istemiyorum. Çocukların, özellikle Merin’in uykusu aksıyor. Evde kutlamaya karar verdik.


Köpeğimiz Nelly bir süredir dışarıda. Evde olmasını seviyorum ama doğumdan beri ilgilenemedim. Bugün araya sıkıştırıp yıkadım. Ben bile Merin’le zor duş alabilirken köpeğimizi yıkamak zor oldu. Sürekli zamanla yarışıyor gibiyim. Merin’i dışarıya çıkardım. Oldukça uzun süre Derin ve Serin ilgilendiler. Hem Nelly’yi yıkayıp kuruttum, hem duş alabildim. Bu kadarını yapabilmek bile şaşırtıyor beni.


Saat 18.00 olduğunda Ali, Derin’e alışverişe gitmeyi önerdi. Bir süredir spor salonuna gitmeye başladılar. Derin özel Kick boks dersleri de almaya başladı. Ama Ali işten vakit bulamıyor. Ben de ısrarla bugün spor salonuna gitmelerini istedim. Kendimize iyi gelen, uzun vadede daha da iyi gelecek şeyleri erteleme gibi kötü alışkanlıklarımız var.


Spor ve alışverişten sonra gelmeleri oldukça zaman aldı. Merin son kısa uykusuna yatmıştı ama uyanmadı, sanırım gece uykusuna geçti. Ama kucağımda uyuduğu için koltuktan kıpırdayamadım. Dört aydır alıştığım bir durum bu. Oturduğum yerden Serin’in okuma yazma süreci için araştırma yaptım. Serin yine bir çalışma kitabı getirdi, bir kaç sayfa tamamladık.


Derin ve Ali geldiler. Ali hemen şömineyi yaktı, yıldönümü yemeğimizi hazırlamaya başladı. Tüm gün bir sürü işle uğraştıktan sonra bir de yemekle uğraşmasına üzüldüm. Serin Ali’ye mutfakta çok yardım etti, beraber toplayıp hazırladılar. Ali benim için salata yaptı, Derin’e söz verdiği patatesi kızarttı. Köfte ve sebze yemeğini de alıp keyifle yemeğimizi yedik.


Yıldönümümüzü romantik komedi bir film izleyerek kutlamayı önermiştim. En sevdiklerimden olan Çılgın Aptal Aşk filmini seçtim. Çocuklar için çok fazla cinsel içerikli konu ve cümle var ama bunlar genelde hakkında konuştuğumuz şeyler. İçten içe bazen rahatsız olsam da izlemekte sakınca görmedim. Sorularına açıkça cevap verdik. Duygusal yakınlık olmadan yaşanan cinsel ilişkinin bence gerçek ilişki olmadığını, iyi gelmediğini gösteren, komik, aynı zamanda oldukça hüzünlü bir film.



Ali benim için marketteki en pahalı şarabı istemiş. Ucuz bir şarap da olsa mutlu olurdum ama benim için özel bişeyler yapma çabasına hayran oldum. Aklıma 8-9 sene önce, anneannemler ve Derin’le İstanbul’a gitmek üzere uçağa bindiğimiz gün geldi. Ali bizimle gelmiyordu. Bizi havalimanına götürmüş, hatta bana en sevdiğim şarabı almıştı. Getirdiği bardaklarla oracıkta içmiştik. Anneannem “Delisiniz siz.” demişti çok memnun olarak. Hayatımdaki en unutulmaz, en tatlı günlerden biriydi. Beraber geçirdiğimiz 12 yılı düşününce bugün geldiğimiz yeri görüp ikimizle de gurur duydum. Birbirimizi çok sevmek, hep daha iyi olabilmek, birbirimizi mutlu edebilmek için öğrenip, değişmemize sebep olmuş. İlk günkü aşktan bambaşka, çok daha güçlü bir bağ var aramızda. Çoğalmışız, güzelleşmiş bizimle ilgili her şey. Bugünkü halimizi çok sevdim.


Şarabı açmak için uzun süre uğraştık. Serin bir an önce tatlı yemek istediğinden şarabı açmak için bu kadar uğraşmamıza kızdı. Hatta kutlama yapmak için alkol içmemizin çok saçma olduğunu söyledi. Sonra da şarabı tadıp “Tadı harikaymış!” dedi, çok güldük. Ardından çocuklar bugün için alıp mumlar koydukları dondurma pastayı getirdiler. Merin uyuduğu için çok sessizce kutlama yapıp filmi izledik. Ancak saat 23.00 olduğunda filmin yarısına bile gelememiştik ama çok yorgunduk. Bu saate kadar uyanık kalmak doğumdan bu yana özellikle benim için oldukça zor. Çocuklar da erkenden yattığından, filmi sonra izlemek üzere kapatıp yataklarımıza gittik.


Serin geçenlerde başladığımız, bir çocuk klasiği olan Pollyanna kitabını okumaya devam etmemi istedi. Bir süre okuduktan sonra nihayet uykuya daldık.

Son Yazılar

Hepsini Gör
Merin 1 yaşında!

Gece geçe kaldım. Çocuklar uyuyunca çalışma odasına kapanıp yazı yazdım, plan yaptım. Gündüz çocuklarla ve Merin’le yediğim yemeği...

 
 
 

Commenti


bottom of page