Çocuklarınıza Tutunun
- sesinakmaz
- 19 Kas 2023
- 2 dakikada okunur

Okumak, öğrenmek her zaman beni heyecanlandıran, bilinçli ve sabırlı bir anne olmama destek olan en önemli destek oldu. Çocuklarınıza Tutunun kitabı da “Bunca zamandır öyle yalnızdım ki, keşke daha önce karşılaşsaydık.” dediğim en değerli kitaplarımdan biri şimdi.
Annelik ve çocuklarla ilişkim konusunda övgülerin yanında eleştirilere de çokça maruz kaldım. “Bu çocuk sana yapışmış, alışmış. Senden ayrılamıyor.” gibi yorumları çokça duydum. Ali de ben de oğlumuzdan ayrı, mesafeli bir hayat yaşamak istemedik. Evdeyken, başka bir ülkeye okulumu bitirmeye gittiğimde, çalışırken hep önce Derin vardı. Mesleğimde geride kalma pahasına oğlumu seçtim. İnsanın en üretken ve üreme döneminin aynı zamana denk gelmesi haksızlık gibi görünüyor ama bir nedeni olmalı. Anne olmak, çocuğumla bağ kurmak dışında her şey önemsizleşti. Diğer yandan sadece anne kimliği yetmediğinde, kendimi mesleğimde kanıtlamak istediğimde çocuğumla ilişkimden feda etmek istemediğim için acı çekip eksik hissettiğim çokça anım oldu.
Dün akşam Ali misafirleriyle dışarıda otururken, çocuklar da onlara katılmıştı. Derin bir ara içeri gelip sık sık söylediği gibi “Anne iyi misin? Yalnız hissetmiyorsun değil mi? Yanında kalabilirim, muhabbet edebiliriz.” deyip, sonra yine her zaman yaptığı gibi beni öpüp sonra tekrar tekrar dönüp tekrar öptüğünde önce sıkılarak “Hadi oğlum tamam artık git, iyiyim, merak etme.” dedim. Sonra neden böyle yaptığımı düşündüm. Rahatsızlığımın altında bana sürekli tekrarlanan cümleleri hatırladım. Derin okula başlarken alışamadığında ya da bize söylemeden herhangi bir yere gitmeyip, bilmediğimiz birşey yeme içmeyi reddettiğinde, bize bu kadar uyumlu, itaatkar davrandığında insanlar hep bunun bir sorun olduğunu, onun bağımsızlaşması ve kendi kararlarını vermesi gerektiğini, düzene ayak uydurması için kendimizden uzaklaştırmamızın önemli olduğunu söyleyip durdular. Bu akşam da Derin’in bana sarılmaya çalışmasını göz ardı edip onu dışarıya göndermeye çalışmamda tüm bu eleştirilerin olduğunu fark ettim. Sonra dönüp Derin’e “Beni çok mu seviyorsun oğlum? Gerçekten içinden mi geliyor bu kadar benimle olma isteği?” dedim. Evet deyince dünyanın en şanslı annesi olduğumu söyledim. O da “En şanslı çocuğu benim.” dedi.
Modern dünyanın çok tehlikeli bulduğum yaklaşımlarından biri “çocuğunu bağımsızlaştır!” propagandaları. Bu kitap bunu en anlaşılır, en detaylı şekilde anlatmış. Çocuklarımız henüz bebekken kucağa alıştıkları, beşiklerinde ağlamaya bırakılmaları gerektiği söyleniyor. Büyüdükçe bizsiz kalabilmeleri, okul gibi yapay, güvensiz bir ortama hemen uyum sağlamaları, bizi rahat bırakıp arkadaşlarıyla takılmaları bekleniyor. Tüm bunlar bana hep yanlış geldi. İnsanoğlu bağlanmadan bağımsızlık kazanamıyor. Bize bağlanamayan, kendimizden uzaklaştırmaya çalıştığımız çocuklarımız mutlaka bağlanacak birini buluyorlar. Diğer yetişkinlere, akranlarına, teknolojiye bağlanıyorlar. Halbuki bizim önceliğimiz çocuklar, onların önceliği de biz olmalıyız. Çocularımızın gelişimini destekleyecek, onları yönlendirecek en doğru, güvenilir kaynak biz olmalıyız. Bu işi başkalarına bırakamayız. Bu kitap sayesinde artık yolumdan çok daha emin adımlarla yürüyorum. Bunun bir yaşı yok. Büyüdüklerinde de sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri için hep yanlarında olacağız.
Ali’nin en çok hoşuna giden tarafı, çocuklar büyüse de hayatlarında olmanın, arkadaşlarıyla tanışmanın öneminden bahsedilen kısım oldu. “Çocuğumla arkadaş mı olmak istiyorsun? Tamam ama ben de burdayım, bu ilişki içindeyim. İşine gelirse.” Bize dayatılmaya çalışanın aksine, çocuklarımıza sıkı sıkı bağlanıp tutunduğumuz, bundan utanmadığımız günlerin umudu içindeyim. Biliyorum ki yalnız değilim.
Comments