"Anne Nelly regl olmuş!"
- sesinakmaz
- 6 Şub 2024
- 5 dakikada okunur
3 Şubat 2024
Bu sabah çocuklarla hep beraber uyandık. Sesimizi duyan Ali yanımıza geldi. Sanırım gece çok fazla içmiş. Promili karşıdan ölçebiliyorum. Çocuklara yine kendine özgü komik masallarından anlatmış. Böyle yapar. Akşamdan kalma olduğunda çok keyiflidir ve çocuklarla çılgınca oynayıp hikayeler anlatır.



“Bugün krep mi yapsam?” dedim. Serin “Hayır, yine pankek!” dedi. Onlar yatakta oynarken sessizce aşağı inip hurma suyu ve kaju koyarak pişirdim. Derin “Neden bugün hamurun rengi koyu?” diye sordu. “Dedenlerin dün getirdiği taze yumurtadandır dedim. Üç gündür kaju koymuyor, az şekerle pişiriyordum. Ama tadında değişiklik fark etmeyip bayıldılar.
Kahvaltı yaparken Derin’in dünden beri elinden düşmeyen Çöplük Çetesi serisinin Arılar Kaka Yapar mı? adlı kitabını okumamı istediler. Merin uyudu. Uyandırmadan okumaya çalıştım. Derin’in defalarca okuduğu bu seriyi ben okumamışım. Serin bayıldı, ben de çok sevdim. Okurken çok da güldük. Derin seslendirmelerimi uygun hale gelene kadar değiştirdi. Her karaktere ayrı ses yapmak kolaymış gibi, bir de O’nun hayalindeki sesi yapmamı istiyor. Zorlansam da anlıyorum ve çabalıyorum. Kitapta “Milyarda 0,0000053” gibi bir rakam görüp üzerine uzunca konuştuk. Ben de çocuklarla anlamaya, böyle bir değeri kafamda canlandırmaya çalıştım. Diğer kitabı da okumamı istediler ama Merin uyurken yürüyüşe gitmek istiyorum. Kargo görevlisi gelip beni kurtardı. Silikon dondurma kalıpları gelmiş. Heyecanla masadan kalktılar. Serin kalıpları yıkarken, derin içine koymak için meyve suyu sıkmaya başladı. Ben de hemen hazırlanıp ayakkabılarımı giymeye çalıştım. Derin meyve suyu sıkarken bile ben söylemeden gelip ayakkabılarımın bağcıklarını bağladı. Biliyor, Merin kanguruda uyurken bağlayamıyorum. İşi var diye çağırmayıp bir yol bulmaya çalışacaktım ama gerek kalmadı. Böyle düşünceli olduğunu düşünmek bile şu an duygulanmama sebep oluyor.

Yürüyüşe çıktım ama Merin’in uykusu bugün hafif, sık sık uyanma eğilimi gösterdi. 30 dakika sonra, kordonun diğer ucuna gelmişken uyandı. İçimden keşke uyanmasaydı dedim ama Merin’i görmek çok güzel. Biraz bankta oturdum. Sonra “Niye oturuyorum? Dayanabildiği kadar devam edeyim.” deyip yola koyuldum. Nefes nefese Merin’le sohbet ederek, şarkı söyleyerek hızla yürüdüm. Aklımdan eve yakın olan Flamingo kafeye kadar yürüyüp, oradan Ali’yi beni alması için aramak geldi. Beklerken mobil cüzdanla kendime kahve ve su alıp dinlenirim diye düşünmüştüm. Fakat kafede mobil cüzdan uygulaması yokmuş. Sahibini tanıyorum ama rica etmek gelmedi içimden. Çıkıp Ali’yi aradım. Ali akşamdan kalma olduğundan hemen geleceğini düşünmemiştim. Hatta uyanamayıp beni unutacağını bile düşündüm. Bir kaç dakika içinde geldiğini görünce şaşırdım. “Çok kötüyüm, midem bulanıyor. Bugün beni senden başka hiç bir güç yataktan kaldıramazdı.” dedi. Aşk nedir deseler budur derim.

Evde Serin elinde kitapla bekliyordu. Çöplük Çetesi’nin Vücudum Neden Hava Kabarcıkları Üretir? kitabını okuduk. Sindirim sistemi organlarının gösterildiği sayfaya gelince Derin, Serin’e “Serin bunlar tüm organlarımız değil. Sadece sindirim sistemi organlarımız. Bunlar dışında daha bir çok organımız var.” dedi. Serin de “Biliyorum.” dedi. Lingokids uygulamasında sindirim sistemi hakkında kısa bir bölüm olduğunu, beraber izlemeyi önerdiler. Merin uyanıkken bişey izlemeyi pek tercih etmiyorum. Uygun olduğumda izleyebileceğimizi söyledim. Sonra konu kimin ne kadar gaz çıkardığına geldi ve gülüşmelerle dağıldık. Bu öğrenmenin en güzel, en eğlenceli hali.
Veteriner arayınca Nelly’yi traş için bıraktık. Serin’le bir kaç ihtiyaç almak için çarşıya çıktık. Kırtasiyeye uğradık. Elektrik deneyleri malzemelerini görünce Serin eksikleri olduğunu söyleyip gerekli olanları aldı. Aldığımız şeylerin adını bile bilmiyoruz ama önemli değil. Nasıl kullanılacağını, devreler için gerekli malzemeleri henüz beş yaşında olan kızımın biliyor olması benim için oldukça şaşırtıcı.
Sonra Serin’e bir diğer markette görüp kendisine almayı düşündüğüm plastik mutfak oyuncaklarından bahsettim. Görmek isteyince gittik ama beğenmedi, almak istemedi. Ben o yaşta olsam böyle seçici olmaz, düşünmeden alırdım, almak isterdim. Takdir ettim.
Eve dönünce aldığı malzemeleri kullanmaya başladılar. Bu arada çocuklar tüm gün portakal sıkıp kendilerine buzlu dondurma yaptılar. Merin için de süt sağıp delikli emme aparatında dondurmuştum. İştahla buzlu sütünü içti.

Veteriner arayınca tekrar evden çıktık. Şimdiden çok yoruldum. Bir süre önce tanıştığımız, veterinerimizle çalışan Gülsüm modelli köpek traşları için eğitim aldı. İlk defa Nelly’ye olması gerektiği gibi Schnauzer kesimi yaptı. Gerçekten çok iyi iş çıkarmış. Bayıldık.
Gülsüm bize Nelly’nin kızgınlık döneminde olduğunu söyledi. Çocuklar kızgınlık döneminin ne olduğunu sorunca, benim çocuklarla neyi ne kadar paylaştığımı bilmediğinden cevap vermeyip bana baktı. Ben de Nelly’nin regl döneminde olduğunu, bu dönemin köpekler için insanların aksine çiftleşme dönemi olduğunu söyledim.
Arabada Derin konuyu tekrar açtı. Regl döneminden konuştuk. Kadınların her ay, köpeklerin ise senede iki kez yaşadığını söyledim. “Anne sen her ay regl mi oluyorsun? Unutmuşum ben sıklığını.” deyince “Şu an doğum sonrası dönemdeyim. Regl olmuyorum. Ama hamileliği saymazsak evet her ay yaşadığım biyolojik, sağlıklı bir döngü.” dedim. Serin de sorular sordu. Sonra Derin “Serin büyüyünce sen de regl olacaksın. Benim ise spermim olacak.” diye açıklama yaptı. Geçen sene Derin’in cinsellik ve büyüme üzerine merakı artınca bir sürü kaynak alıp okumuş, sorularına cevap vermiştik. Çocuklara cinsellik hakkında açık ve net bilgiler verilmesini, her merak ettiklerini öğrenmelerini çok önemli buluyorum. Ortada çok fazla ve bir o kadar yanlış bilgi var. Çocuklarımı bu anlamda tabulardan, utançtan uzak bilinçlendirmek benim için çok önemli.
Ali, köpeğimizin regl olması gibi detaylarla ilgilenmez. Hatta Nelly evde olduğu için duymasa daha iyi olur. Çocuklarla bunu evde konuşmamayı kararlaştırdık. Fakat Serin’in söyleyeceğine eminim. Ne zaman birşeyi söylememesini istesek, özellikle onu söylüyor. Annesi olarak bunu ondan istemenin benim hatam olduğunu düşünüyorum. Yapmamalıyım.
Tekrar eve gelince Merin’i uyutmak için oturdum ama Serin’in çığlıklarından uyandı. Derin’le beraber dondurma yapmaya çalışıyorlardı. Serin de portakal sıkmak istedi. Derin ise Serin’in iyi sıkamadığını, kendisi hemen sıkıp bitirmek istediğini söyledi. Serin’e kesme görevi vermiş. Ben de bir dahaki sefere görevleri değişmelerini söyledim. Fakat Serin dinlememiş, sıkmaya geçmiş, bu sebeple kavga ederken Merin’i uyandırdılar. Zaten oldukça yorulmuştum. Çok kızdım. Derin “Ben yapmıyorum.” deyip dışarı çıktı. Serin de bırakmış. Kimse dondurma yapamadı, Merin uyuyamadı. Kızdığım için kendime de kızdım. Sırayla yapmaktansa bir sonraki seferi beklemesini istemek fazla oldu. Bebekli hayat bu anlarda zor. Çocuklara fırsat veren, alan açan bir yetişkine ihtiyaçları var. Derin, Serin’e bu anlayışı sürekli sağlayamaz. Çocuk çocuğa bakamaz.


Yukarı yatağa çıkıp Merin’i uyuttum. Uyumazsa sorun oluyor ve bugünlerde oldukça zor uyuyor. Merin uyanınca kapıya açtım. Çocuklar kapının, kitaplığın önünde uzanmış sessizce kitap okuyorlardı. Merin’i de yanlarına koydum ve beraber oynadılar. Kargo görevlisi Merin’e aldığım banyo oturağını getirmiş. Hep beraber küvette yıkanmak istediler. Merin öyle mutlu oldu, öyle şaşırdı ki ilk büyük kahkahalarını attı. Uzun süre oynadıktan sonra Merin’i çıkardım. Çocuklara suda köpürüp dağılan renkli nem bombası isimli sabunlardan almıştım. Kokusu, dokusu kozmetik gibi, parfümlüydü. Beğenmemişlerdi ama bugün iki tanesini daha denediler. Sabunun dağılışını, suyu renklendirişini izlemek gerçekten ilgi çekici. Sıcak su bitmiş. Soğuk suyla durulanıp donarak çıktılar.



Onlar küvetteyken ne yiyeceğimizin derdine düştüm. Küvetten çıktıklarında Merin’i uykuya hazırlayıp bir de yemek yapmam mümkün değildi. Ali tüm gün yataktan çıkamadı. Yine dışardan söylemek zorunda kaldık. Sağlıklı beslenmeyi, evde dilediğim gibi pişirmeyi çok özledim. Bugün keyifsiz, sırf karnımı doyurmak için yedim. Ama çocuklar küvette çok eğlendiler. Hatta çıkınca Serin Merin'e kitap okudu. Buna değer diye düşündüm.
Haftada bir film izliyoruz. Derin bu ara Hızlı ve Öfkeli filmlerine ilgili. Bugün film günü değil ama Derin beşinci filmi izlemeyi rica etti. İstemiyorum, filmi de uygun bulmuyorum ama anlamaya çalışıyorum. Tamam dedim ve film gecesi yaptık. Merin uyurken kısık sesle film izlemeye alıştık. Ben bir yandan günlüğümü yazdım. Serin bana “Hep günlük, hep günlük. Film izliyoruz şurda. Elindekini bırakıp izlesene bizimle anne. Ekrana bakıp durma.” dedi. Çok haklı. Film izliyorsak başka bişeyle ilgilenmeme prensibim vardır. Ama her şeyi beraber yaptığımızdan kendime ait şeyleri yetiştiremiyorum. Hızlı ve Öfkeli filmini her saniyesini izleyecek kadar önemsemiyorum. Bugün bir yandan yetiştiremediğim yazıları bitirebilirim ve fotoğraflarımı düzenleyebilirim diye düşündüm. Ayrıca yazacak o kadar çok şey var ki, kağıda yazmak çok uzun sürüyor. Dijitali kullanmak çok daha pratik. Serin “Benim de canım yazmak istiyor. Bana da verir misin?” dedi. Asıl isteği film izlemek değil, telefonu benden alıp benim gibi yazı yazmakmış. “Şu an olmaz. İşimi bitirince, belki yarın olabilir.” dedim ve Serin’in göz devirmelerine maruz kaldım.
Serin film izlerken uyudu. Film bitince Derin dişlerini fırçalayıp Ali’nin yanına yatakta kitap okumaya gitti. Ben bir süre daha aşağıda bilgisayarda çalıştım. Yukarı çıkınca Derin de yatağına geldi. Ben biraz daha çalıştıktan sonra uyuduk. Yoğun bir gün daha böyle bitti.



Gerçekten oldukça yoğun bir gün olmuş❤️ Her çocuğun nasıl da kendine özgü karakteri var. Derin’in ailenin her bireyine karşı düşünceli oluşu , olgunluğu ve sabrı; Serin’in merakı ve öğrenmeye olan isteği biz okurlara geçiyor. Buna alan açan bir ortamda yetiştikleri için çok şanslılar.