top of page

Anne yetişemiyorsun. Senden yüzlerce lazım.

  • sesinakmaz
  • 1 Tem
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 Tem


ree

30 Haziran 2025 Pazartesi


İki gündür geç yatıp erkenden uyandığım için oldukça yorgun ve zor kalktım. Yazmanın ve devam etmenin en zor tarafı bu benim için.


Merin her sabah Nelly’yi seviyor. Kendi bacağına vurarak ya da el çırparak çağırmayı öğrenmiş. Odadan çıkıp tam aşağı inerken kucağımdan aceleyle inip tekrar odaya koştu. Merakla peşinden gittiğimde Nelly’nin üstünde yattığı yastığını aldığını görünce şaşkınlık ve mutlulukla bakakaldım. Aşağı inince yastığı her günkü yerine koyup tasmasını bağladı. Köpeğimizi gezdirmeye bayılıyor. Eskiden yanına yaklaştığında bile çığlık çığlığa bağırdığını hatırlayınca bugünkü halini garipsiyorum.


Aynada yüzümü, uykusuz, kızarık gözlerimi beğenmedim. Üstümdeki uyuşukluğu atmak için Merin’le bahçede çalışmaya çıktım. Hortumu eline alınca uzun süre oyalanıyor. Derin’in uyandığını görünce, tepeden tırnağa kendini ıslatan Merin içeri girdi. Derin pizza pişirmek için izin aldı. Mutfak penceresine gidip bana kahve yapmasını rica ettim. Kucağında Merin’le bana kahve servisi yaptılar. Ardından kardeşini mama sandalyesine oturtup pizza yedirdi. Derin’in varlığına, bana desteğine minnettarım. Büyükler küçüklere bakıyor gerçekten çünkü özellikle çok çocuklu anneler fazla meşgul ya da bunalmış olabiliyorlar.


Derin “Pizza mı yiyoruz?” dediğinde Merin “Heyy!” diye bağırarak elini kaldırdı. Ne zaman mutlu bir haber duysa böyle yapıyor. Mesela bir yere gidileceğini duyduğunda ya da marketten bir şey sipariş edeceğimizi gördüğünde sevinçle bağırıp ellerini kaldırıyor.


Serin her günkü gibi geç kalktı. Gececi olma kavramını anlayamıyorum. Sirkadiyen ritmimiz gececi olmamızı açıklayamıyor. Atalarımızın da gececi olduğunu sanmıyorum. Gececi olma kavramı da modern dünyanın icadı gibi geliyor. Serin bu konuda babasına çekmiş. Sabahları hepimizden sonra ve kendine gelememiş şekilde uyanıyor. Çoğunlukla burnunun babası gibi tıkalı olması uykusunu iyi alamamasına sebep oluyor sanırım. Düzenli kullandığı alerji ilaçları, burun yıkamalar, spreyler, beslenme düzeni, hiçbiri fayda etmiyor bazen. Alerjileri olan her şeyin, özellikle polenlerin göbeğinde yaşıyoruz.


Merin’in öğle uykusu saatine kadar bahçede çalıştım. Hava sıcak ama çalışmama engel olmadı. Reyhan ve fesleğenler, salatalık ve biberler diktim. Gübreleme yaptım. Ara ara eve bakıp çocukları kontrol ettim. Serin eline bir kitap alıp en güzel köşeye gömülüyor. Herkesin bir işi, hayatı var. Ali’nin elinde sürekli telefonu, Derin’in küpü, bakterisi ve bunlarla ilgili takip ettiği videoları var. Ben de zaman zaman kendi sebeplerimle internet ağındayım. Serin’in internet ortamında kendine özel bir ilgi yok. Bazen Lingokids oynuyor ve müzik dinliyor. Son zamanlarda kendini kitaplara kapattı. Okumayı öğrenmesine çok seviniyorum.


Merin ve Serin evdeyken Derin yanıma geldi. Ben çalışırken yanımda vakit geçirdi. Sürekli çalışır, yanıma geldiklerinde onlara da mutlaka bir iş verir, bir şey rica ederim. Narenciye fidanlarının altlarını temizlerken bulduğum sümüklü böceği gösterince Derin gözlerine inanamadı. İlk defa sümüklü böcek görüyormuş. Ben de ilk defa görüyor olmasına şaşırdım. Ağaçlardan birinin altında bir delik bulduk. Bir hayvana ait olabilir mi diye çok merak ettik. Aklıma bununla ilgili çok sevdiğimiz bir kitap geldi ama adını şu an hatırlamıyorum. Çocuklar doğada duydukları her sese, gördükleri her şeye hala büyük ilgi ve merak içindeler. Buna çok mutluyum.


Ali’ye defalarca hatırlatmama rağmen istediğim hortumu hala almadı. Bahçe, ayrıklar kurumaya başladı. Sulamak için tazyikli suya ihtiyacım var. Derin, Merin uyurken gitmemi önerdi. Hava öyle sıcak ki, çocuklar alışveriş için çarşıya bile gelmek istemiyorlar. Merin’i uyutup masadaki poğaça ve kirazlardan atıştırdım. Oturup kahvaltı etmeye vakit ayırmak istemiyorum bugünlerde. Kiraz yerken tabaktaki yaprakları ayıkladığımı gören Derin “Anne senin temizlik, düzen hastalığın var. Ya da takıntılısın diyelim.” dedi. “O zaman neden ev çoğunlukla dağınık ve hala tozlu, kirli yerler var?” diye sordum. “Çünkü yetişemiyorsun. Senden 15 tane araziye lazım. İkisi traktörde, ikisi kepçede, üçü ekim dikim işlerinde, ikisi bahçe düzeninde, üçü odun işinde, biri ata bakacak, biri kedi ve köpeklere, biri sulamada. Eve beş tane lazım. Çarşı işleri için üç Sesin gerek. Dikiş dikecek biri, diğeri resim çizecek, üçü fotoğraf çekip albüm haline getirecek, beşi sürekli kitap okuyacak, ikisi gezecek, biz çocuklarına senden birer tane olsa harika olur. Sen çok becerikli ve çalışkansın. Ama yetişemiyorsun anne.” dedi. Çokça gülerek düşündüm. Evimizi gören birinin buna inanması zor ama aslında düzene, temizliğe düşkün biriyim. Özellikle böyle biri olarak, dağınıklığın zihnimde ve duygularımda kaos yaratmasına rağmen çocukların amaçları doğrultusunda evi dağıtıp kirletmelerine izin verdiğim için kendimi kutladım. “Ama artık bu kadarı da fazla!” dediğim de oluyor sıklıkla. Çünkü bitmiyor, sonu yok düzenlemeye çalışmanın.


Kısacık bir zamanda çarşıya gidip geldim. Ali uyanmış, yol boyunca telefonda konuştuk. Bazen yan yana bu kadar konuşmazken, telefonda konuşmak tuhaf geliyor. Söylediğim halde almadığı siparişleri almaya çıktığımı duyunca hepsini nereden, nasıl alacağımı tarif etti. Hiç kızgın değil, aksine bir kabullenme hali içindeyim ve böyle olabilmeyi çok seviyorum. Kendimi Ali’nin yerine koyup düşünüyorum. Bana verdiği siparişi almamışsam söylenmez, gidip alır ve işine bakar. Evin, kendini tüketene kadar yorup dırdırcıya dönen delisi benim.


Pazarda ayakkabı tezgahlarında topuklu ayakkabıları görünce, pek kaliteli olmadıklarını bildiğim halde çok istediği için Serin’e bir tane aldım. Merin’in de isteyeceğini adım gibi bildiğimden ona da bir çift süslü ayakkabı buldum. Eve geldiğimde görünce öyle sevindi ki “Oooooo!” diye bağırdı. Kıyafet seçmeye, kendi seçtiği, en güzel bulduğu kıyafetleri giymeye başladı. İstanbul’da bir mağazada kendine balon kollu bir tişört bile satın aldı. Ayakkabıyı giyip bir de ayaklarından birini, dizini içe kıvırarak parmak ucuna basıp poz veriyor. Eridik, eriyoruz.


Yemekten sonra akşam yapmamız gereken işler için tekrar dışarı çıktık. Serin’den evde kalıp piyano çalışmasını istedim. Bir süre çalışmadığında, yeni parçayı pratik etmediğinde uzaklaştığını görüyorum. Bazen yeni parçalar karmaşık görünüyor. Sadece şifrelerin çözülmesi gerek ama bir yerden başlamak gerekiyor. Ben de bunu çok sık yaşadığım için bu noktalarda çocukları desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Çok sevdikleri işlerden soğuyabiliyorlar. Bugün istemeye istemeye çalıştı ama oldukça yol aldı. Her gün isteyerek yapmak zorunda değil ama az da olsa bağlantıda kalırsa bunun büyük önemi var. Çünkü müziği, piyano çalmayı seviyor.


Derin su pompasının hortumunu takmaya çalışırken, benimle gelmesini istedim. Derin ve Merin’le traktöre binip kum havuzu olarak kullanıp, geçen sene kaldırdığımız hayvan yemliklerini almaya gittik. Atlarımıza hala sabit yer yapmadık. Hayvanlar düzen, rutin severler. Yem ve su yerini, akşam kalacağı noktayı belirleyip, burayı yemek yediği yer olduğu için sevmesini sağlayıp, eğitim yeri olarak da kullanmak istiyorum. Berbat bir sinek sorunumuz var. Atlarımız da sineklerden çok çekiyor. Atlara özel bir sinek kovucu aldık ama gördüğü an korkuyor, üstüne sıktığımızda kaçmaya, şaha kalkmaya çalışıyor. Hedefimiz her gün çalışarak atlarımızı Sinek kovucu spreye alıştırmak.


Hava kararırken çocuklar onlar için haşladığım mısırları yemeye içeri girdiler. Atlarla bir süre çalışıp sevdikten sonra ben de girdim. Herkes duş aldı, dişlerini fırçaladı. Derin bir süredir takip ettiği küp çözen gencin canlı yayınına katılmak için izin istedi. Ali’yle bu canlı yayınların gereksiz ve zamansız olduğuna karar vermiş, girmesini istemediğimizi söylemiştik. Bugün Derin tekrar sorduğunda olumsuz cevap verdim. Son zamanlarda tanıştığı insanlar ve arkadaşları konusunda sorunlar yaşadığımızdan taviz vermiyorum. Çok uykum geldiği için bugün değil ama ilerleyen zamanlarda, yeri geldiğinde anlatacağımı düşünüyorum.


Güzel bir gün daha böyle bitti.

ree
ree
ree
ree
ree
ree
ree
ree
ree
ree

2 Yorum


Misafir
01 Tem

Merhaba, gececi olmanın atalarımızın bir kısmı uyurken diğer kısmı uyuyanların güvenliği için beklemesi sonucu evrimleşmiş olduğu düşülüyor. Çok güzel bir yazı, ilham için teşekkürler.

Beğen
sesinakmaz
13 Ağu
Şu kişiye cevap veriliyor:

Merhaba, verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. Hiç bu açıdan düşünmemiştim. Eşim tam bir koruyucu, nöbetçidir. Bu çok doğru bir tez gibi görünüyor. İlginize çok teşekkürler. Sevgiler.

Beğen
bottom of page