"Beni manipüle ediyorsun!"
- sesinakmaz
- 7 Şub 2024
- 3 dakikada okunur
4 Şubat 2024
Bu sabah Serin uyurken Derin ve Merin’le uyandık. Derin “Babam çoktan uyandı. Aşağıda. Belki de bize Pazar kahvaltısı hazırlamıştır. Yupppiiii!” dedi. Ali erken kalkmaz. Dün yataktan hiç çıkamadığı için dinlenmiş olmalı.
Ali yemek yapmış. Aşağı indiğimizde mutfağı topluyordu. Mutfağa girince Merin’i benden aldı. Ben de mutfağı toplamaya başladım. Sabahları bunu yapmak istemiyorum. Manipüle ediliyormuş gibi hissettim. Ali sanki içinden bana “Madem geldin. Merin’i ben tutarım, mutfağı sen topla. Çünkü aslında senin görevin.” gibi bir cümle kurduğunu hayal ettim. Ama böyle bişey söylemedi, bu tamamen benim uydurduğum, hissettiğim bir yanılgı. Diğer yandan dile getirmesek de evde sessizce paylaştığımız sorumluluklar var ve mutfağı toplama işini sevmesem de ben yaparım. Fakat şu an yapmak istemiyorum. Merin’i kucağımdan indirebildiğim her kısacık zamanda ev işi yapmaktan hoşlanmıyorum. Yine de birşeyin söylenmediği halde ima edildiğini düşünebiliyorum ve bunu hiç sevmiyorum. Bu ara bunu değiştirmek için çok çabalıyorum ama yine yaptım. Ali’ye “Bu evde herkes mutfağı kullanıyor ama kimse temizlemek istemiyor. Ben de sevmiyorum ama yapmak zorundayım. O zaman istediğim vakit yapmak istiyorum. Beni manipüle etme.” dedim. Ali genelde yaptığı gibi ses çıkarmadı. Bazen içimdeki canavar böyle çıkıveriyor dışarı. İstemiyorsam mutfağı toplamayabilirdim. Ali de bana toplamamı söylemezdi. Baskı altında hissederek topladım ve çok sinirlendim. Tüm bu duygular geçmişten geliyor. Yerleşmiş olanı değiştirmek çok zor ama imkansız değil.
O sırada Derin Nelly’yi dışarı çıkarmıştı. Kısacık gezdirmiş. Geldiğinde Nelly’nin halıya kakasını yaptığını görünce bu sefer de Derin’e kızdım. Herkesin ev işleri sorumluluğunu üstlendiğimi hatırladım ve artık kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Sanırım Merin’in kucağımda olmadığı kısa zamanı ağlayıp rahatlama fırsatı olarak gördüm. Merin kucağımdayken hep mutlu, coşkulu olmalıyım gibi geliyor ve öyle de yapıyorum. Bunu zorla değil, içimden gelerek yapıyorum. Çocukları kandıramam. Şu an tek dünyası, dünyayı algılama şekli benim ve dünyanın kötü, üzücü bir yer olduğunu düşünmesini istemiyorum. Derin ve Serin için de böyle bir anneydim. En yakınımdakine bile kızsam onlarlayken sanki bir balonun içine giriyor, üzüntümü dışarda bırakabiliyordum.
Herkesin tadı kaçtı. Ben kahvemi içerken sessizce kahvaltı yaptılar. Beni de çağırdılar ama yürüyüşe gideceğim için yemedim. Çocuklarla birbirimize bakıp gülümsedik. Küsmeyiz, kızdığımızda uzatmayız. Gülümseyip sessizce sanki “Her şey yolunda.” deriz. Aynı şeyi Ali’ye yapmakta zorlanıyorum. Senelerdir bu da üstünde durup değiştirmeye çalıştığım bir durum. Bunu hatırlayıp yaptığım hatayı telafi etmeye çalıştım. Yürüyüşe çıkarken Ali’ye sarılıp “Kucağımda sürekli bir bebekle yaşamak kolay değil. Yoruluyorum. Dolmuştum sanırım.” dedim.

Yürüyüşümün on beşinci dakikasında Merin uyandı. Yine Ali’yi arayıp Merin’i almasını istedim. İlk defa Merin’le yalnız kaldılar. Bir saati tamamlayıp eve döndüğümde Merin çocuklarla oynuyordu. Başka türlü bensiz durmazdı sanırım. Yalnız ben bile yetemiyorum Merin’e, Serin ve Derin’i arıyor.
Derin yakın arkadaşı Cihangir’le görüşmek istedi ama başka bir programları olduğunu duyunca belli etmese de üzüldü. Serin bugün çokça süslenmiş. “Sizi Akyaka’ya götüreyim mi?” dedim. Serin “Bu kadar süslendim. Boşa gitmesin. Gidelim!” dedi ama Derin Akyaka yerine Ekincik’e, dedesi ve babaannesinin yanına gitmek istedi. Çocukların geniş ailelerini sevme şeklini çok seviyorum. Ali tekrar uyumuştu. Uyanınca yola çıktık.
Yolda çocuklar kulaklık tartışması yaşadılar. Yarım saatlik yol gideceğiz, böyle yaptıklarında yoruluyorum. Okuduğum Outliners kitabından bahsediyordum ama Ali olumsuz etkilendiğini söyledi. Böyle yaptığında, ilgilendiğim konuları dinlemek istemediğini ima ettiğinde çok öfkeleniyorum. Her zaman böyle yapmaz aslında, ilgilenmese de dinlemeye, anlamaya çalışır. Konu ilgimi çekmese de, ben de O’nu dinlerim. İlişki sağlığı, çiftlerin bağlanması için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ama Ali bazen böyle olabiliyor. Stresliyken kaba olabiliyor. Sanırım benim yüzümden. Güne olumsuz başlayınca herkesin keyfi kaçtı. Derin derin nefes alıp Derin’in kitap hakkındaki sorularına yanıt verdim.





Ekincik’e varınca değiştik. Burası iyi geliyor bana. Güzel hava, mis kokan doğa, Ali’nin mutlu olan annesi babası değiştirdi havamızı. Çocuklar bahçede oynayıp eğlendiler. Biz de güneşli Pazar gününün tadını çıkardık. Çocuklar babaanneleriyle yapmayı çok sevdikleri şeyi yaptılar. Hamur yoğurup ekmek pişirdiler. Bahçeden sebze, meyve topladılar. Yemekten sonra geç olmadan eve döndük.

Eve döndüğümüzde çocuklar bana Lingokids uygulamasındaki sindirim sistemi bölümünü izlettiler. Çocuklardan sevdikleri programları İngilizce izlemelerini istediğimde kabul etmiyorlardı. Şimdi kullanabilecekleri bu tek uygulama sayesinde çocukların İngilizce içerik izlemelerine çok memnun oluyorum. Ardından üçü de küvete girdiler. Nem bombalarıyla oynadılar. Ben Merin’i uyuturken dişlerini fırçalamışlar. Derin’in ağız temizliği fırçalama, diş ipi, dil temizleyici, ağız duşu ile birlikte sanırım yirmi beş dakikayı bulmuş. Ali de şaşkınlıkla Derin’i dişlerini aşındırabileceği konusunda uyarmış. Tabi kendi yöntemiyle uyarmış. Derin anlatırken çok güldük.

Odaya geldiklerinde Merin’i uyutmuştum. Serin’in resimlerine baktığı Köpek Adam kitabını sesli okudum. Bir kaç bölüm sonra uykumun geldiğini, yarın devam edebileceğimizi söyleyince Serin “Tamam anne.” dedi. Eskiden ağlar, tepinir, bağırır, kabul etmezdi. Serin’in ne kadar büyüyüp değiştiğini düşünürken ben de uykuya daldım.
Çoğu zaman sorunun sizde olduğundan emin olmanız benim geçmişteki kendimi hatırlatıyor bana ve çok üzülüyorum. Yazıp yazıp sildim.
İyisiniz siz, pek çok şeyin de en iyisi ☺️sevgiler