Civcivler

26 Şubat 2024

Bu sabah 7.30 gibi Derin ve Merin’le uyanıp aşağı indik.

Günlerdir dişi kaz ortalarda yok. Çalışanımız Abdül Usta gölün bir kenarında yumurtlayıp üstüne yattığını iddia ediyor. Derin hemen erkek kazı takip ederek dişi kazı bulmayı önerdi. Hatta “Hadi anne!!!” diye zorla götürdü. Aradık ama bulamadık. Umarım kaybolmamıştır. Günler süren güneşli bahar havasından sonra bugün hava bulutlu. Yağmur yağacak gibi.

Merin, bebek oyun evini merak etti. İleride Serin'le burada oynayacaklarını hayal ediyorum. Kaz ve ördeği besledik. Derin araba kullanmak istedi. Bu ara çocuklara çok fazla alan açıp, yaşına uygun gözükmeyen deneyimlere izin verince doyumsuz olabildiklerini, hep daha fazlasını istediklerini gözlemliyorum. Derin'in araç kullanımlarını belirli bir çerçevede tutmasına özen gösteriyor, sınırlar koyuyoruz. Serin uyanınca beraber bir oyun oynadılar. Her sabah bahçede hayal gücünün verdiği sınırsızlıkla çeşit çeşit oyunlar oynuyorlar.

İçeri girince kahvaltı için şekersiz, yulaflı bir kek yapmak için mutfağa girdim. Airfryer’da pişirmeye alışık değilim. Göz kararı yaptığım portakallı kek düşündüğümden çok güzel oldu. Derin yedi ama Serin tercih etmedi. Araştırmacı Çocuk dergisinin geçen sene alıp elden çıkardığım canlıları sınıflandıran sayısını tekrar almıştım. Biraz göz attık. Derin özellikle Ahtapot’tan Öğrendiklerim belgeselini anlatan bölümü okumamı istedi. Kendisi okumuş ve çok sevmiş. O belgeseli ağlayarak izlemiştik.

Ali uyanınca Serin’in de uyanık olduğunu fark edip yanına yatmış. Sohbet ediyorlardı, seslerini duyduk. Derin de yanlarına gitti. En sevdikleri yatak zamanını keyifle geçirip aşağı indiler. Merin uyudu ve yürüyüşe çıktım. Bu sabah çocukların söyleyecekleri bir türlü bitmedi. Merin sanırım gürültüden pek dalamadı. Yürüyüşe çıkar çıkmaz tekrar uyandı. Yürüyüşe gidememeyi, Merin’in de uykusunu almadan uyanmasını sevmiyorum.

Çocuklar uzun zamandır ördek yavrusu almak istiyorlardı. Pazara ördekler gelmiş mi diye bakmaya gittik. Ördekler henüz çıkmamış ama beş tane civciv aldık. Serin pazarda dolaşıp kar şerbet satıcısı gelmiş mi diye bakmak istedi. Ülkemizde insanların kışın buz yemeyi tercih etmediğini, eğer yerlerse hasta olacaklarını düşündüklerini söyledim. Derin pazarda gezmeyi hiç sevmedi, hemen arabaya dönmek istedi. Küçükken ben de sevmezdim. Sevmediğim halde her seferinde gitmek zorunda kalır, saatlerce dolaşır, poşet taşırdım. Dikmek için biraz arpacık yeşil soğan alıp civcivlere yem almaya gittik. Biz beklerken Derin suluk ve hem almış. Bugünlerde özellikle alışverişleri Derin’in yapmasını istiyorum. Para hesabı yapmakta zorlanıyor.

Eve gelirken Merin arabada uyudu. Uyanmasın diye arabadan inmeyip bekledim. Çocuklar civcivleri çıkarıp su ve yem verdiler. Mert uyanınca koltuğuyla dışarı, civcivlerin yanına koyduk. Bir civciv Merin’in omzuna çıktı. Bizimle yaşamak için eve getirdiğimiz beş civciv birden hayatımızı değiştirdi.

Derin marketten etsiz çiğ köfte almak istediğini söyleyince, evde çok kolay yapılabileceğini anlattım. Çocuklar Merin’le ilgilenirken çiğ köfteyi hazırladım. Serin tadına bakıp “E bu kısır! Kısırı çok severim!” dedi. Gerçekten de malzemeleri aynı, sadece içinde yeşillik yok.

Ali Ekincik’ten geldi. Kahvaltı yaptık. Mutfak bugün su içinde. Bir sürü iş çıktı. Eve taşındığımızdan beri fare sorunumuz var. Fare yine lavabonun altındaki dolaba girip su borularını yemiş. Bulaşık makinesininkini de kemirmiş. Merin’le ilgilenecek, yardım edecek kimse yokken böyle sorunlar çıkması kabusum oluyor. Yapabildiğim kadar mutfağın suyunu temizleyip bıraktım.

Çocuklar tüm gün dışarıda oyun oynayıp civcivlerle ilgilendiler.

Ali akşam eve geldiğinde, bu sefer de mutfaktaki prizlerin sigortası attı, çalışmıyor. Tam bulaşık makinesini doldurup çalıştırmıştık. Makineyi çekip uzatmayla başka bir prize bağladık. Ama makinenin su borusunun da fare tarafından parçalandığını fark ettik. Mutfak tekrar su içinde kaldı. İlknur abla umarım yarın gelir diye umarak derin derin nefes aldım.

Ali’nin hazırladığı akşam yemeğini yedikten sonra Merin ve Serin duşa girdi. Derin babasıyla film izleyip izleyemeyeceklerini sorup izin aldı. Matrix izlesek mi diye düşündük ama Ali ve Derin yine Hızlı ve Öfkeli’yi seçtiler. Bu sefer sekizinci film. Elimde değil. Saçma buluyorum. İzlemek için kendimi zorluyorum. Bir yandan fotoğraf ve yazılarımla ilgilendim. Merin uyanınca tekrar uyutmak üzere yukarı çıktım.

Bu sırada filmde bir bebeğin annesini öldürdüler. Merin'i uyutmaya çalışırken ağlayarak Serin geldi. Bu küfürlü, dövüşlü filmlerden bıktığını söyleyerek ağlıyordu. Aslında tam olarak bebeğin annesinin öldürülmesine üzüldüğünü biliyordum ama Serin kabul etmedi. Rahatsız olduğu ve bunu konuşmak istemediği için üstelemedim. Derin'den filmi kapatıp gelmesini istedim. İçten içe hala bu film serisini izliyor olduğumuz için sinirlendim. Serin'in ağlaması bana bahane oldu ama aslında bu bir sebep değildi. Bu sahneye kadar benim için çocuklara yönelik bir film olmasa da, Serin de gayet keyifle izliyordu. Evde farklı yaş gurupları olunca uygun olana karar verip uygulamak kolay olmuyor. Konuşamasak da neden ağladığını ve rahatsız olduğunu bilmek bana yetiyor. Sakin olmaya çalışıp günü derin nefes alarak sonlandırmaya çalıştım. Sanırım başardım.