Çocuklarımızın dijital dünyayla ilişki kurmaları biz anne babalar için ne ifade ediyor?
- sesinakmaz
- 24 Şub 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Şub 2024
15 Şubat 2024
Çok tuhaf. Günü gününe yazmayınca dün yaşananları bile hatırlamakta zorlanıyorum. İnanması güç ama geçmişte önemli düşünürler yazının icadını hoş karşılamamışlar. Yazının bizi tembelleştireceğini, aklımıza eskisi kadar güvenemeyeceğimizi söylemişler. Belki de doğrudur. Bugün liste hazırlamadan alışverişe bile çıkamıyor, çıksak da mutlaka bir şeyleri unutuyoruz. Belki de geçmişte günü hatta günleri tek bir fikri, şeyi düşünerek geçirebiliyorduk. Günümüzde ise sadece bir gün içinde düşünmemiz gereken yüzlerce şey var. Zihnimiz öyle yoruluyor ki, yazı ve teknoloji tüm bu hıza yetişmekte kullandığımız en büyük yardımcılarımız oluveriyor.
15 Şubat Perşembe gününe dair çok şey hatırlayamıyorum. Ama bir gün önce yaşadığımız tartışmayı yazmayı unuttuğumu fark ettim. Yatmadan önce Serin gün içinde oynayacağı Nintendo oyununu oynamadığını, şimdi oynamak istediğini söyledi. Saat 21.00 gibiydi. Yarım saat oynamak şartıyla izin verdim. Merin uyandığı için tekrar uyutmak için yanına çıktım. Derin oynamayacak, bir şeye bakıp Serin’e verecekti. 21.40’da Derin telefonuma bir mesaj attı. “Anne şimdi Serin’e vereyim oynasın mı?” gibi bişey yazıyordu. Okuyunca çılgına döndüm. Neredeyse 40 dakika geçmiş, şimdi Serin’e vereyim mi diyordu. Halbuki çoktan oynayıp bitirmiş olmaları gerekiyordu. Her akşam bu saatlerde kitaplığın önünde olur, okurlar, kitap seçerler ve yatağa giderler. Bu akşam oyunun karşısında saati bile fark etmeden dalıp gitmelerine çok kızdım. Derin “Anne 40 dakika nasıl geçmiş anlamadım.” dedi. Ben de “Bu yüzden bilgisayar oyunlarına karşıyım. Zamanınızı, dikkatinizi, enerjinizi çalıyor. Dünyadan kopuyorsunuz.” dedim. Sonra Ali’ye dönüp “Bunlar hep senin yüzünden.” diyerek suçladım. Çocukları ekrandan uzak tutmamdan en çok Ali rahatsız oluyordu. Ali’yle oyun oynayacaklar diye Derin’e hevesle Nintendo aldık ama oynamadılar. Bilgisayar oyunu oynama misyonu da istemediğim halde bana kaldı. Defalarca sırf anlamak için, paylaşmak istedikleri için oynadım. Ali’nin aksine benim gençliğim bilgisayar oyunlarıyla geçti ama artık istemiyorum. Hatta geçmişte bu kadar çok bilgisayar oyunu oynadığım için pişmanım. Çok şey kaçırmışım. Telafisi zor oluyor.
Geçenlerde Derin yine Ali’yle Nintendo oynamak istediğinde, Ali oyunu beğenmedi. Derin’e “Başka oyun yok mu?” diye sorduğunu duydum. Halbuki en azından bir sene boyunca Serin’in sadece tek oyun, Derin’in üç oyun seçip oynamasına izin vereceğimi söylemiştim. Bu oyunlar hayatımızda olacaksa en azından seçenekleri daraltmak istiyorum. Canları sıkıldıkça oyun değiştiremezler. Dünyada öyle bir tüketim pazarı var ki bugün çocukların ve biz yetişkinlerin neden bu kadar dikkat dağınıklı ve hiperaktivite bozukluğu yaşadığımıza şaşmamak lazım. Ayrıca oyunun ne olduğu, niteliği çok önemli. Ali bu sefer de “Bilgisayar oyunu oynamayı sevmiyorum ki ben, istemiyorum. Oynamak zorunda mıyım?” diye sorunca iyice tepem atmıştı. “Peki o zaman biz senelerdir ekran konusunda neden tartışıyoruz?!” diye haykırmak istemiştim. Çocukların hayatında ekranların aktif olarak var olmasını isteyen ve imkan veren biz anne babalar hakkında bir kaç teorim var.
Birincisi arkadaşları dilediği gibi bilgisayar oyunu oynarken, programlar izlerken çocuğumuzun mahrum olmasına üzülüyoruz.
İkincisi eğer çocuklarımız dijital ekranlardan uzak kalırlarsa çağın gerisinde kalacaklarını düşünüyoruz. Ali’yle bazen bu konuda tartışıyoruz. Çocukların ileride bir yazılım geliştirebilme olasılıklarını engellediğimi düşünüyor. Bugün teknolojinin devi olan isimler evlerinde bilgisayar yokken, kağıt üzerinde kodlama yaparak çalışmışlar. Steve Jobs, Bill Gates gibi isimler çocukların dijital kullanımlarını kısıtlamışlar. Bugünkü çocukların sadece bilgisayar oyunu oynayıp, çeşitli videolar izleyerek hayallerini gerçekleştireceklerine inanmıyorum. Bunun için önce istemek ve hazır olmak, ardından sabır ve çok çalışmak gibi erdemler gerekiyor.
Üçüncüsü ekranlar çocukları birden sessiz, sorun çıkarmayan, uslu yaratıklara dönüştürdüğü için biraz nefes alma umuduyla bakıcı olarak, başımızdan savmak için dijital dünyaya ihtiyaç duyuyoruz. Günümüzde yalnız ebeveynlik oldukça zorlayıcı ama kontrolsüz ekran çözüm değil.
Sonuncusu çocuğa uygun olan program ve oyunlarla değil, sadece kendimize hitap eden, kendi sevdiğimiz programlarla ilgileniyoruz. Ama çocuklar ekrana maruz kalmasın diye bizim de uzak durmak zorunda olmamız canımızı sıkıyor ve bunu istemiyoruz.
Özellikle bu sonuncu maddeye bakınca neden ebeveyn olmayı seçtiğimizi sorguluyorum. İlk anne olduğum gün hayatım değişti. Artık canımın istediği gibi yaşayamayacağımı, kafama eseni yapamayacağımı, kötü alışkanlıklarımı değiştirmem gerektiğini yoksa çocuğum üzerinden bunun ağır sonuçları olacağını öngördüm. Bence anne baba olmanın ya da okulsuz hayatı tercih etmenin temelinde kendine iyi geleni bulup onu yapabilmek, hayata geçirebilmek var. Eğer bana iyi gelen şeyin televizyon karşısında yatmak, bilgisayar oyunu oynamak, abur cubur ve fast food tüketmek, dedikodu yapmak, kavga etmek, sürekli birileriyle takılmak, yalnız kalamamak, alkol-sigara içmek, sabaha kadar oturup akşama kadar uyumak olduğunu düşünüyorsam bana gerçekten iyi gelecek olanın ne olduğu hakkında en ufak fikrim yok demektir. Anlık keyifler, zevkler, dopamin uzun vadede bizlere büyük zararlar veriyor.
Sadede gelirsek, 14 Şubat akşamı bilgisayar oyunları yüzünden bir tartışma yaşadık.







15 Şubat günü güzel başladı. Yürüyüşe gittim. Sude bizi ziyaret etti, çocuklarla sohbet ettiler. Serin çok sevdiği yemek olan sulu köftenin köftelerini hazırladı. Bunu yapmaya bayılıyor. Dilediği gibi unla oynuyor.





Çocuklarla Nelly’yi gezdirip arazide dolaştık. Sohbet ettik.

Akşam çocuklar Öfke Kasırgası oyununu oynamak istediler. Oynarken Ali de katıldı. Bu oyunu çok seviyorum. Her oynadığımızda birbirimiz ve duygularımız hakkında önemli şeyler konuşuyoruz. Ali oyunu dün akşamki tartışmayı sürekli gündeme getirip beni eleştirmek için oynayınca kızdım aslında. Ama fotoğraftan da anlaşılacağı gibi bu oyun gecelerini, hepimizin katılıyor oluşunu çocuklar çok seviyor çok mutlu oluyorlar. Unutamayacağımız bir akşamdı. Böyle zamanlarda keşke her gün oynasak diyorum.
Güzel bir gün daha cebimize doldurduklarımızda böyle sona erdi.
Comments